Migren Atakları Küçük Yaşa Kadar Düştü: Bu Hatalar Alevlendiriyor
- ZEYNEP ERDOĞAN
- 12 Nis
- 2 dakikada okunur
Modern çağın stresli yaşam şartlarında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı büyük oranda artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında üst sıralarda görülüyor. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Esma Kobak Tur, migren hakkında bilinmesi gereken 5 önemli noktayı söyledi.
1.Sağlıksız yaşam koşulları neden olabiliyor!
Migrene neden olabilecek birçok alışkanlık vardır. En sık yapılan hatalı alışkanlıklar arasında; düzensiz uyku, aşırı stres, yanlış beslenme ve dehidratasyon (yetersiz su tüketimi) bulunuyor. Ayrıca uzun süre bilgisayar veya telefon kullanımı, kötü duruş alışkanlıkları ve fazla gürültüye maruz kalma da migren atağını tetikleyen faktörler arasında bulunuyor.
2.Ekrana maruz kalmak da stres tetikliyor!
Son yıllarda migrenin, çocuklar ve genç yaş gruplarında daha sık görüldüğü gözlemlenmiştir. Özellikle okul çağındaki çocuklarda stres, ekran sürelerinin artması ve düzensiz uyku gibi etmenler migreni tetikleyebilecek arasında bulunuyor. Çocuklarda migren genellikle okul dönemi ile ortaya geliyor. Özellikle ailede migren geçmişi olan çocuklar, bu hastalıkla daha fazla karşı karşıya gelir. Çocuklarda migrenin belirtileri, yetişkinlere göre farklılık gösterebilir. Çocuklar genellikle baş ağrılarına ek olarak, bulantı, kusma ve ışığa duyarlılık gibi belirtiler de yaşarlar. Çocuklardaki migrenin tedavisi ise, ilaç kullanımı daha sınırlı olduğu için daha dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.
3.Keskin ve şiddetli ağrılarla belirleniyor
Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Esma Kobak Tur, “Migren hastaları, ağrılarını farklı şekillerde tanımlayabiliyorlar. Ağrı genellikle başın bir kısmında, özellikle şakaklar ve alın bölgesinde yoğunlaşıyor. Hastalar, ağrıyı “keskin, zonklayıcı”, “sanki başımda bir martı çığlık atıyor gibi”, “başımda bir basınç var, sanki bir şey sıkıyor” şeklinde ifade edebiliyorlar. Migren, kişiye göre farklı yoğunlukta ve sürelerde hissedilmekle birlikte, migren hastaları, baş ağrısından önce "aura" denilen duyusal veya görsel bozukluklar da yaşayabiliyorlar” söyleniyor.
4.Dikkat! Bu besinler migren ataklarına sebebiyet veriyor
Bunların yanı sıra, bazı yiyecekler de migreni tetikleyebilir; çikolata, peynir, alkol ve işlenmiş etler gibi yiyecekler migren ataklarını neden olabilir. Başta peynir olmak üzere çeşitli gıda maddelerinde yer alan tiramin özellikle bazı kişilerde kan basıncını artırarak migren ataklarını tetikleyebilir. Parmesan, mozarella ve çedar gibi peynirler yüksek tiramin içerikli gıdalar arasında yer almaktadır. Tütsülenmiş etler, salam ve sosis gibi işlenmiş gıdalarda yaygın olan nitrat, yüksek histamin içeriği nedeniyle kırmızı şarap ve fazla kafein tüketimi de migren ataklarını tetiklenebilir.
5.Migreni, doğru tanı ve tedaviyle kontrol etmek mümkün
Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Esma Kobak Tur, migren tanısının klinik değerlendirme, nörolojik muayene ve görüntüleme yöntemleri kullanarak konulduğunu söyleyerek şöyle konuşuyor: “Son yayınlanan kriterlere göre; hastanın 4 ila 72 saat süren en az beş atağı olmalıdır. Bu ataklar tek taraflı lokalize, zonklayıcı, en az orta ya da şiddetli yoğunlukta ve rutin fiziksel aktiviteler ile kötüleşmektedir. Baş ağrısı esnasında mide bulantısı, kusma veya her ikisi, fotofobi ve fonofobi gibi belirtiler eşlik etmektedir. Ayrıca baş ağrıları öncesinde 5 ila 60 dk sürebilen görsel, duyusal, konuşma ve/veya dil, motor, beyin sapı veya retinal auralar eşlik edebilmektedir. Beyin Tomografisi ya da MR tetkiki beyin kanaması, tümör ya da enfeksiyon gibi ayırıcı tanıda düşünülebilecek diğer hastalıkların dışlanmasında yardımcı olur” diyor. Migrenin, çetrefilli bir hastalık olmasına rağmen, doğru tanı ve tedavi ile kontrol edilebilir olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Esma Kobak Tur “Bu nedenle, migren belirtileri yaşayan bireylerin bir nöroloji uzmanına danışarak uygun tedavi yöntemlerini değerlendirmeleri önemlidir. Migrenin erken teşhisi ve tedavisi, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilir” şeklinde konuşuyor.
KAYNAK: Milliyet
12.04.2025
YAZAR: ZEYNEP ERDOĞAN



Comentarios