Dr. Kayra uyardı: “Yaş değil, ihmal etmek risk taşıyor.”
- ZEYNEP ERDOĞAN
- 3 May
- 3 dakikada okunur
Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Vehbi Kayra, prostat kanserinin erken evrede fark edildiğinde etkili bir tedavi uygulandığını, aile öyküsü ve yaşın hastalık açısından en önemli risk unsurları arasında bulunduğunu söyledi.
Üroloji uzmanları, prostat bezini erkek üreme sistemi içinde önemli bir organ olarak tanımlar ve mesanenin hemen çıkış noktasında yer aldığını ifade eder. Hem cinsel sağlık hem de üreme sağlığı bakımından etkili rolleri bulunan prostat, yaşla birlikte iyi huylu ya da kötü huylu büyümeler gösterebilir. Bu durum da, erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biri olan prostat kanserine yol açabileceğini anlatıyor.
Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Vehbi Kayra, prostat kanserinin erken evrede fark edildiğinde başarılı bir şekilde tedavi edilebildiğini söyledi. Bu sebeple de toplumsal bilincin artırılması gerektiğini ve genellikle belirti vermeden ilerleyen bu hastalık için düzenli sağlık kontrollerinin önemini vurguladı.
Genetik miras ve yaş, en önemli iki risk faktörü
Dr. Kayra, “Prostat kanseri, özellikle 50 yaş üzerindeki erkeklerde görülme sıklığı artan ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir hastalık. 50 yaş üstü erkeklerin herhangi bir belirti olmasa dahi mutlaka bir defa üroloji uzmanına başvurmalarını öneriyoruz. Çünkü prostat kanseri uzun süre belirti vermeyebilir ve bu da tanının gecikmesine neden olabilir. Aile öyküsü, ihmal edilmemesi gereken çok önemli bir göstergedir. Eğer bir kişinin babasında veya erkek kardeşinde prostat kanseri öyküsü varsa, bu kişinin riski anlamlı düzeyde artar. Bu durumda, kontrollerin 50 yaşından önce, mümkünse 40 yaş itibarıyla başlamasını öneriyoruz. Bununla birlikte, bazı toplumlarda, örneğin Afrika kökenli erkeklerde prostat kanseri daha sık görülse de Türkiye’de bu tür genetik varyasyonlar çok belirgin bir risk faktörü değildir” söyledi.
Tanı ve Tedavi Yöntemlerinde Yeni Nesil Yaklaşımlar
Prostat kanserinin tanı sürecinin genellikle PSA (Prostat Spesifik Antijen) kan testiyle başlatıldığını ifade eden Dr. Mehmet Vehbi Kayra şu açıklamada bulundu:
“Hastada şikayet olmasa bile PSA testi yapıyoruz. Eğer bu değer yüksekse, bu durumu dikkatle inceliyoruz ancak sadece bu testle tanı koymak mümkün değil. PSA yüksekliğinde bir sonraki adım prostat MR’ı çekmek oluyor. MR görüntülerinde şüpheli bulgular varsa, biyopsiyle tanı kesinleştiriliyor. Kanser erken evrede tespit edilirse ve henüz prostatın dışına taşmamışsa, hasta tamamen kür sağlanacak şekilde tedavi edilebilir. Ancak ilerlemiş vakalarda hastalık kemiğe ya da çevre dokulara yayılabilir. Hasta farklı tedavi seçenekleriyle yine hastalıktan kurtulabilir ama ilk evredeki kadar basit ve kolay olmaz. Erken evrede prostat kanseri genellikle cerrahi yöntemle tedavi edilir. Prostatın tamamen çıkarılması ve gerektiğinde lenf nodlarının alınmasıyla hastalarda yüksek oranlarda başarı sağlanır. Ancak kanser prostat kapsülünü aştıysa ya da çevre dokulara sıçradıysa, radyoterapiye ve eş zamanlı hormon tedavilerine başvuruyoruz. Özellikle testosteron hormonunun prostat kanseriyle ilişkisi nedeniyle, bu hormonun baskılanmasına yönelik tedaviler önem kazanıyor. İleri evrede prostat kanseri en sık kemiklere sıçrar. Bu durumda hastalara radyoterapi, hormon tedavileri, kemik koruyucu ilaçlar ve son dönemde geliştirilen akıllı ilaçlarla kombine tedaviler uygulanmaktadır."
Sağlıklı Yaşam Tarzı ve Önleyici Adımlar Hayati Değer Taşıyor
Prostat kanserinden tamamen korunmamın mümkün olmadığını, ancak riskin düşürülebileceğini belirten Mehmet Vehbi Kayra;“Sağlıklı yaşam alışkanlıkları önemli. Antioksidan içeriği yüksek gıdalarla beslenmek, bol sebze-meyve tüketmek, işlenmiş ve paketli gıdalardan uzak durmak, sigara içmemek genel anlamda kanser riskini azaltan davranışlardır. Ancak en önemlisi, hiçbir belirti olmasa bile belli yaşlardan sonra düzenli kontrollerle hastalıkların önüne geçilmesidir. Prostat kanseri erken teşhisle tedavi edilebilen, geç kalındığında ise yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Yaş ilerledikçe değil, ihmal ettikçe risk büyür. Tüm erkeklerin bu konuda bilinçlenmesi, kendi sağlığı adına büyük bir adımdır” ifadelerinde bulundu.
KAYNAK: DHA
03.05.2025
YAZAR: ZEYNEP ERDOĞAN

Yorumlar