Türkiye'de Tarımsal Kuraklık
- MUHAMMED ALİ CEBBULİ
- 24 Mar
- 3 dakikada okunur
Türkiye'de şu şehirler: Konya, Eskişehir Sivas'ın yanı sıra orta, doğu ve güneydoğu Anadolu bölgeleri son beş yıldır sürekli kuraklık yaşıyor ve 2025'te daha şiddetli hale gelmesi bekleniyor. Bu kuraklık nedeniyle ve kışın sona ermesiyle birlikte yaz aylarında tarımsal kuraklık korkusu olduğu için iklimbilimcilerden yaza dair uyarılar ve endişeler geliyor.

Anadolu'daki bölgelerin yarısının yaşadığı kuraklık, kış döneminin daha soğuk ve kar yağışının daha fazla olmasına rağmen yaz dönemi endişesine neden oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye'nin birçok yerinde artan bir kuraklık gösteren "Şubat 2025 meteorolojik kuraklık haritası"nı yayımladı. Bu bağlamda, tarımsal kuraklık tehdidi nedeniyle hasatın azalmasına karşı gerekli önlemlerin alınması çağrısı yapılmaktadır. Standart yağış endeksi yöntemine göre her mevsimin üç ayı için değerlendirme haritaları hazırlanır. Geçen kışa ait değerlendirme haritasında Aralık (2024) ayından Şubat (2025) ayına kadar olan dönemde özellikle İç Anadolu ve güneydoğu Anadolu bölgelerinde "orta şiddette kurak" ve "şiddetli kurak" koşulların mevcut olduğuna dikkat çekilmiştir. Üç aylık değerlendirmeye ek olarak; altı aylık değerlendirme eylül (2024) -Şubat (2025) ayları arasında yayınlandı. Genişletilmiş değerlendirmenin sonuçları, daha önce bahsedilen bölgelerde kuraklığın kalıcı hale geldiğini ve tarımsal üretime etkisinin olumsuz olacağını doğruladı. Son olarak, geçen Şubat ayının değerlendirmesi ayrı ayrı analiz edildi ve çok rahatsız edici sonuçlar ortaya çıktı. Değerlendirmenin sonuçları, Türkiye'deki bölgelerin çoğunun ya "hafif kuraklık" ya da "orta kuraklık" yaşadığını, bunun yanında doğu ve güneydoğu Anadolu'daki bazı bölgelere ulaşan bir dereceye kadar "şiddetli kuraklık" olduğunu söylüyor.Marmara Bölgesi'ndeki yağış oranları geçmişe göre yüzde doksan azalmış, diğer yandan ülkenin yüzde kırk ikisi nemden muzdarip, yüzde sekizi aşırı kurak toprak özellikleri haline gelmiş; bu durum bölgedeki iklim konusunda yapılan son bilimsel çalışmalarla belirtiliyor.
AKDENİZ KAVRULUYOR
Dünya'nın ısınmasıyla ilgili yayınlanan raporda, sanayi öncesi ortalamanın 1,74 derece üzerinde yükselen küresel yüzey sıcaklığından ve bunun sadece 2025'in ilk on dokuz gününde olduğundan bahsediliyor. Türkiye'de özellikle Mersin, Adana, Hatay ve Antalya gibi Akdeniz bölgesinin kıyı kentlerinde sıcaklık artışları hızlanıyor. Geçen yılın kuraklık haritasına dönersek, Muğla şehrinin sıra dışı bir kuraklık yaşadığı, ayrıca kentte su kaynakları ve tarımsal faaliyetler üzerinde ciddi baskılar olduğu doğrulandı. Öte yandan meteorolojide son bir aydır devam eden kuraklık durumuna göre Tekirdağ, Kahraman Maraş ve Afyonkarahisar illerinin bölgeleri alışılmadık derecede kurak olarak sınıflandırıldı. Ayrıca, Türkiye'nin birçok yerinde genellikle orta derecede kurak bir yağış sistemi vardır.
EN KURAK YIL OLABİLİR
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız ise "Bu veriler, Türkiye'nin farklı bölgelerinde kuraklık ve aşırı sıcaklıkların yaşandığını gösteriyor" derken, su kaynakları yönetimi ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında acil önlemler alınmasının gerekliliğine işaret etti. Yıldız, şu uyarıları sıraladı: Avrupa iklim Ajansının verilerine göre Akdeniz Havzası ve Anadolu için şiddetli kuraklık riski söz konusu. 2025'de Akdeniz Havzası ve Anadolu için en kurak yıllardan biri olabilir."

ANORMAL KURAKLIK
Yıldız, konuşmasında 2023-2024 yılları arasında dünya genelinde ortalama sıcaklık değerlerinin 1,5 derecenin üzerinde olduğunu sözlerine ekledi. Özellikle kritik eşik değerinin maalesef aşıldığını söylediği Türkiye'deki mevcut durumla ilgili endişelerini dile getirdi. Şubat ayı kuraklık tablosu normal değil, özellikle tarım havuzları için şimdi gerekli önlemler alınmalıdır. Birçok şehirde tarımsal kuraklık kaçınılmaz hale gelmiş gibi görünüyor.İklim bilimcileri, genel olarak dünyada ve özellikle Türkiye'de meydana gelen iklim değişiklikleriyle ilgili korkularını gizlemiyorlar. Gelecek konusunda iyimser değiller. Türkiye'deki iklim bilimcileri, en iyimser senaryoda kurak bölgelerin önümüzdeki yirmi yıl içinde yaklaşık yüzde dört oranında artacağını belirttiler. Ayrıca yapılan araştırmalara göre Dicle ve Fırat nehirlerini besleyen Doğu Anadolu dağlarındaki kar örtüsünün sadece kırk yıl içinde yok olması bekleniyor.

YAĞMUR SUYU HASAT EDİLMELİ
Aynı kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk de Şubat ayı kuraklık takviminin uyarı verdiğini söyledi. Konya Havzası, güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgesinde kuraklıktan etkilenecek alanların olacağını sözlerine ekledi. Bunun nedeni, havalar ısındıkça buharlaşma oranının artacağı ve bu bölgelerde su kıtlığına neden olacağıdır. Öztürk'ü sorunun çözümüne yardımcı olması için yağmur suyundan yararlanmaya ve onu hasat etmeye çağırdı. Ancak projeyi engelleyen en büyük sorunlardan biri nehir yatağındaki kirliliktir. Ergene, Büyük Menderes, Sakarya, Kızılırmak gibi kaynaklar belli oranlarda kirlenmiş durumda. Suyun yüzde 75'i tarımsal sulamada kullanılıyor. Kuraklık devam ederse gıda üretiminde düşüş olur.
Comments