Bitkilerin sesleri insanlar tarafından duyulmaz

Araştırmalar bitkilerin insan kulağının duyamayacağı farklı sesler çıkardığını ortaya çıkarmıştır ve bunun nedeni bu seslerin ultrasonik frekanslarda yapılmasıdır. Ayrıca bitkilerin çıkardığı sesler bitkiler patlama seslerden tıklama seslerine kadar çeşitlilik gösterir. Sesler artar, bu da bitki stresli olduğunda bitkilerin sorunlarını çevrelerine iletme yollarından biri olarak kabul edilir.

Bilim adamlarının bu seslerle ilgili verdiği açıklamada şöyle dediler: "Sessiz bir tarlada bile aslında duymadığımız sesler var ve bu sesler bilgi taşıyor. Bu sesleri duyabilen hayvanlar var, dolayısıyla burada oldukça fazla akustik etkileşim olabileceği ihtimali mevcut."

Araştırma verilerinde belirtildiği gibi bitkiler sessiz organizmalar değildir; bitkiler böcekler ve diğer hayvanlarla sürekli etkileşime girer.

Bitkilerin streslerini ifade etme yolları

Stresli bitkilerin insanların kolayca algılayabileceği streslerini ifade etmelerinin bariz yollarından ve değişikliklerinden biri, bu bitkilerin çok güçlü kokular yaymasıdır. Bu nedenle stresli bitkiler sanıldığı kadar sessiz ve pasif değildir.

Bitkilerde stresi ifade etmenin diğer yolları şunlardır: renk veya şekil değiştirme. Bu değişiklikler ortamdaki diğer bitkilere tehlike sinyali gönderebilir. Bu değişiklikler, bitkilerin savunmalarını artırmalarına veya kendilerine zarar veren zararlılarla ilgilenmeleri için hayvanları çekmelerine izin verir. Bu, çevrelerindeki bitkiler ve hayvanlar arasındaki iletişim yollarından biridir.

Ancak son çalışmalar, bitkilerin başka tür sinyaller yayıp yaymadığını henüz tam olarak araştıramamıştır. Ayrıca; bilim adamları, bitkilerin sesi algılayabildiğini keşfettiler.

Bu, bilim adamlarının, bitkilerin ses üretip üretemeyeceği sorusu olan farklı bir araştırma aşamasına geçmelerini mantıklı kıldı.

Bilim adamlarının deneyleri domates ve tütün bitkilerine odaklandı. Elde edilen sonuçlar farklı koşullarda kaydedildi.

Bitkilerin yerleştirildiği farklı ortam ve koşullardan elde edilen deneylerin sonuçları kaydedildi. İlk olarak, bilim adamları stres altında olmayan bitkileri kaydettiler ve temel bir ölçüm oluşturdular. Daha sonra kurutulmuş bitkiler ve kesilmiş gövdeli bitkiler kaydedildi. Araştırmanın diğer kısmı ise bu kayıtları önce akustik ses yalıtımlı bir odada, ardından normal bir sera ortamında yapmaktı.

Araştırmanın sonuçları şu şekilde geldi: Öncelikle stres altında olmayan bitkiler pek ses çıkarmaz. İkincisi, bitkilerin yaydığı sesler, insanların onları duyması imkansız olacak ve bir metreden daha uzak bir mesafeden tespit edilebilecek kadar yüksek bir frekansa sahip tıklama veya patlama seslerine benzer.

Aksine stres altında olan bitkiler daha gürültülüdür.

Stres altında olan bitkilerin çıkardığı seslerin hızı türe göre değişmekle birlikte saatte ortalama 40 tık kadar ses çıkarabilmektedir.

Bilim adamları ayrıca susuz bırakılan bitkilerin kendine özgü bir akustik görünüme sahip olduğunu keşfettiler.

Algoritma, farklı sesler ile sesleri çıkaran bitki türleri arasında ayrım yapabildi. Susuz kalmadan önce bitkiler daha fazla tıklamaya başlar ve susuzluğun artmasıyla sesler daha da artar. Sonra bitkiler solmaya başladığında azalırlar.

Bilim adamları bu sonuçların domates ve tütün bitkileriyle sınırlı olmadığı sonucuna vardılar.

Araştırma ekibi farklı bitkiler üzerinde testler yaptı ve ses üretiminin oldukça yaygın bir bitki aktivitesi olduğu sonucuna vardı. Buğday, mısır, üzüm, kaktüs ve henbit gibi bitkilerde de benzer ses sonuçları kaydedilmiştir.

Kaynak: