Bilim açısından tesadüfler konusu
- MUHAMMED ALİ CEBBULİ
- 21 May
- 2 dakikada okunur

Biriyle tanışmanın tesadüf olup olmadığı konusunu açıklamak için önce şu soruyu sormalıdır: Biriyle tanışmanın tesadüf olduğunu düşünmek doğru mu? Bilim tesadüfe inanmaz. Bazen bir insan zamanın Durduğu bir anda biriyle tanışır, bu da üreme anlamına gelir. Ve burada ortaya çıkan soru şudur: Bu anlar gerçekten tesadüf mü? Bilim için tesadüflerin ardında kuantum düzeyinde bilinçdışı dinamikler ve ilginç bağlantılar vardır.
Basit bir cümle "biriyle karşılaşmak sadece bir rastlantı değildir." Romantik filmlerde çokça duyulabileceği gibi basit sayılabilecek ve romantik olabilecek bu cümle; aslında Psikoloji, nörobilim ve hatta kuantum fiziğinin ilgi alanına giriyor. Psikolojiye göre insan zihni, farkında olmadan kendine benzeyen enerjileri, tutumları ve insanları kendine çeker. Bundan şu soru sorulur: Bunun bilimsel bir karşılığı var mı?
1. RASLANTILARIN ARDINDAKİ PSİKOLOJİ: RETİKÜLER AKTİVE EDİCİ SİSTEM (RAS)
İlk olarak beyinde kişinin bilincini farkında olmadan yönlendirmeye çalışan bir alan vardır ve bu alana "Retiküler Aktive Edici Sistemi (RAS)" denir. Bu sistem zihnin insan çevresini hedeflerine ve duygusal ihtiyaçlarına göre filtrelemesine yardımcı olur. Örnek olarak, birinin belirli türde yeni bir araba almak istediğini varsayalım, bu kişi istediği arabanın Modelini her yerde görmeye başlar. Aynı şey, belirli bir kişinin radarındaki insanların varlığı hakkında da söylenebilir, çünkü bilinçdışı düzeyde gerçekleşir. Bu durumda kişi her şeyi tesadüfen karşılaştırır; bir bakış, bir söz veya ortak bir duygu.
2. KARL JUNG VE SENKRONİSİTE KURAMI
" Senkronisite" olgusu; Bu fenomen psikanalist Carl Jung tarafından açıklanmış ve desteklenmiştir. Jung'un görüşüne göre bazı olaylar, nedensel bir ilişkileri olmasa bile anlamlı bir şekilde birbirleriyle ilişkilidir. Bu fenomenin bir örneği şu örnekle verilebilir: bir kişinin birini düşünmesi ve ondan aynı anda bir mesaj alması sadece rastlantı değildir; ama bilinçdışı düzeyde bir etkileşim. Jung'a göre, "ruhlar zaman içinde konuşur". Ve biz bunun farkında olmasak da ortak enerjilerle birbirimize "çağırırız".

3. KUANTUM FİZİĞİNDEN DESTEK: DOLANIKLIK KURAMI
Konu fiziksel bir bakış açısıyla analiz edilirse: kuantum dolanması, iki parçanın uzak olsalar bile anında birbirlerini etkileyebileceğini söyler. Bu bağlamda bilim adamları, bu teorinin, insanlar arasındaki fiziksel düzeyde bağlantıların varlığına ek olarak, enerjetik düzeyinde bağlantı olasılığını da gösterdiğini söylüyorlar. Ayrıca bilim adamları, insanların belirli titreşim alanlarında birbirlerine "çekildiğini" görüyorlar. Başka bir deyişle, karşılaşma anları küresel düzeyde "senkron manyetizmanın" sonucu olabilir.
4. SOSYOLOJİK VE DAVRANIŞSAL GÖZLEMLER
Bu bağlamda sosyolojik araştırmaların sonuçları, benzer kişilik yapılarına sahip bireylerin aynı sosyal ortamlarda bulunma olasılıklarının daha yüksek olduğu teorisini de desteklemeye geldi. Dolayısıyla bu çalışmalar, eskiden "rastlantı" gibi görünen karşılaşmaların aslında benzer yaşam dinamiklerinin kesişimi olduğunu ortaya koymaktadır.
Teknik: Online Piramit Tekniği
Yorumlar